HEM ERKEK HEM FEMİNİST

2 Haziran Çarşamba 2021
  

“Türk milletinin aile nizamını elinden alırsanız geriye
pek bir şey kalmaz.” Bu söz batılı bir düşünüre ait…
Aileyi kaybeden Avrupa medeniyeti bitti.

Ne dede var, ne nine, ne anne ne baba… Çocuk 18
yaşından sonra kayıp.

Hayat kitabımızda, “Şayet onlardan biri veya ikisi senin
yanında yaşlılığa ulaşırsa, onlara: Öf bile deme ikazı
öne çıkıyor.

Aile, toplumun en küçük birimi. Birimin yönetim hakkı
erkeğe verilmiş. Akla ve fıtrata, insanın doğasına uygun
olan da budur. Nitekim 2001’e kadar yürürlükte kalan eski
medeni kanun ailenin reisinin erkek olduğunu kabul
ediyordu.

Batılılaşmayı yanlış anladık, Tanzimat’tan sonra başlayan
bir dönüşüm bu… İlk önce mahalleyi sonra aileyi
kaybettik.

İstanbul Sözleşmesini eleştiren muhafazakâr camiaya şu
soruyu soruyorum; “biz kendi aile modelini inşa
edebildik mi?”

Muhafazakâr genç erkekler kendi aralarında yaptığı
muhabbetlerde zengin hatunla evlenmek gerektiğini
belirtiyor artık. Sırtını zengin kayınpedere dayama
planları yapılıyor.

Çevremdeki gençlerin çoğu çalışan kadınla evlenmek
istiyor. Konut kredisini beş senede bitirmek için
kadının çalışması gerektiğini düşünülüyor.

40 yıl önce erkekler anne-babalarının evindeki bir odaya
evlenirdi. Erkek evlat kazandığını babaya verirdi. Münir
Özkul-Adile Naşit filmlerinin senaryolarını hatırlayın, ana
babanın evindeki bir odaya evlenme teması var. Bugünün
genci aile denince aklına sadece karı- koca ikilisini
getiriyor.

Gençlerdeki bu dünyevileşmenin en büyük sebebi,
babalarının 1980’lerde savundukları tüm değerleri
kaybetmeleridir.

Camianın hanım kızları Hz. Hatice annemizi örnek
gösteriyor.

Evet; O, iş kadını idi. Ama servetini Hz. Peygamberin
davasına harcayıp fakir ölen bir iş kadını.

Erkekle kadının rolü karışmış durumda. Gelenekten
kopmuş erkeği bekleyen tehlikeler; kadın gibi giyinen,
kadınların işlerini üstlenen, onun cüzdanı haline gelmiş bir
model haline gelmek. Bulaşık makinesinin tabakları, çatal
bıçakları kim yerleştirecek? kavgası var günümüz
ailesinde.

Eşitlikten bahseden arkadaşlara şu soruyu soruyorum:
“fakir erkek gençler 100bin liralık yükün altına girip
yuva kuramıyor. Eşitlik varsa neden bu masraf
bölüşülmüyor?

Erkek şiddetini devamlı gündemde tutup erkek
düşmanlığı yapan, KÜRESEL FEMİNİZ PARTSİ
mensuplarına bir bilgi paylaşımı yapmak istiyorum: 2019
yılının önde gelen ölüm nedeni: “kürtaj”…

Verilere göre, 2019’da dünya çapında 42,4 milyon kürtaj
işlemi yapıldı. Bu rakamlara göre, kürtaj 2019 yılında
dünyadaki tüm ölümlerin %42’sini oluşturmakta. Kürtaj
şiddetin en acımasız olanı değil mi? Neden
susuyorsunuz?

İnsanlığı kadın-erkek olarak bölen; inşaat, maden ocağı
gibi en ağır alanlarda çalışan erkekleri görmeyip erkek
kimliğini paryalaştıran, kadın iktidarı kurmak isteyen bu
hastalıklı zihniyetten mi, kadına saygı dersi alacağız.

Biz bize yeteriz arkadaş. Beni 9 ay karnında, iki sene
kucağında ve bir ömür kalbinde taşıyan anamız başta
olmak üzere tüm kadınlar başımızın tacıdır.

Kadın, biz Türkler için ayrı bir mânâ taşır. Kadın ve erkek
Hak katında eşittir. Onların ikisini ya da tekini değerli kılan
“erdem”dir. Erdemden, ahlaktan, takvâdan mahrum
kalan değersiz olur.

En başta aktardığımız mesaj: “Türk milletinin aile
nizamını elinden alırsanız geriye pek bir şey kalmaz.”
Derdimiz aile… Derdimiz güçlü aile güçlü toplum
güçlü devlet…

Kalın sağlıcakla efendim.



  • Bu sayfayı paylaşabilirsiniz



Köşe Yazılarım

 Tümünü Gör

MURAT YILMAZ
mrtylmz.com

© Tüm hakları saklıdır