ATATÜRK’Ü AN(LA)MAK

24 Aralık Salı 2019
  

ATATÜRK’Ü AN(LA)MAK

Geleceğe emin adımlarla yürümek isteyen milletler, “tarih ilmi”nde
derinleşmek zorundadır.
Bizden öncekilerin yaşadıkları olaylar ve aldıkları kararları iyi tahlil
etmemiz, önümüzü aydınlatır.
Şeyh Edebali Hazretleri bu konuda ne güzel buyurmuş: “Geçmişini
bilmeyen, geleceğini de bilemez. Osman! Geçmişini iyi bil ki, geleceğe
sağlam basasın. Nereden geldiğini unutma ki, nereye gideceğini
unutmayasın!..”
Kök mâziye, dal istikbâle uzanacak…
“3000 yıllık geçmişin hesabını yapamazsak, günübirlik yaşamaya
mahkûm oluruz. “
Cumhurbaşkanlığı forsunda 16 yıldız var. Geçmişte atalarımızın
kurdukları devletleri temsil ediyor.
Ortadaki güneş ise son devletimiz olan Türkiye Cumhuriyeti’ni…

Türk; devletsiz, bayraksız, ezansız, hürriyetsiz
olmaz!
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Kurtuluş Savaşı Cihadının başkomutanı,
son devletimizin kurucu lideri…

O’nun hayatından da çıkaracağımız dersler var.

İki ayrı yobaz tipi
“Bizim yurdumuzda iki ayrı yobaz tipi mevcut.
Bunlardan birisi; din yobazları…
Bu din yobazlarının yanında bir de Atatürk yobazlarımız var. “
Din ve Atatürk hakkında ahkâm kesip, toplumu kutuplaştıranlar bu
toplumun kanserli hücreleridir.
Cübbe giyen vatandaşı metroda video çekip taciz edenle, otobüste mini
etekli bayana saldıran arasında yobazlık konusunda fark yoktur..
100 yıldır; ülkenin tarihine, milletin değerlerine düşmanlık eden
kesimler kendilerini 'Atatürkçülük' kılıfı altında gizlemeye çalıştılar.

Çanakkale Savaşı ruhunda inkişafa neden oldu.
Özellikle Çanakkale savaşı yıllarında, karşılaştığı manzaralar O’nun
Allah’a yakınlaşmasına vesile olmuş.
Dönemin meşhur âlimi Elmalılı Hamdi Yazır’a Kuran-ı Kerim Tefsiri
yazdırmış, Buhari hadislerini Türkçeye çevirtmiş.
“Hurafelerden arınmış bir din” anlayışını önemsemiş daima.
Büyük Millet Meclisinin açılışından iki gün önce, 21 Nisan 1921 ‘de
askerî ve mülkî amirlere verdiği emir şudur : “Meclis 23 Nisan sabahı;
namazlarla, dualarla, hatimlerle ve kurbanlarla açılacaktır.”
5 Mart 1924 tarihli kararname ile hutbelerde adından bahsedilmesini
bizzat kendi imzası ile yasakladı. Tüm valiliklere gönderilen kararnamede
; “kişilere değil, millete ve Cumhuriyet’e dua edilmesi”ni istedi.

Çevresindeki masonik kuşatma ve alınan yanlış
kararlar
“Hilafet ilgâ edilişi” doğru bir karar mıdır? Değildir.

İngilizlerin en büyük hayâli, ümmetin başsız kalması idi. Gazi burada
hata yapmıştır.
Osmanlı alfabesinin yasaklanışı, hânedan üyelerinin ve ulemânın
sürgün edilmesi, Kurân-ı âzimüşşânı öğretenlere kolluk kuvvetlerinin
yaptığı baskılar, ezanın aslına uygun okunmayışı dönemin yanlış
icraatlarıdır. Milletin gönlü incinmiştir.
Dönemin İç İşleri Bakanı Şükrü Kaya ve parti genel sekreteri Kasım
Gülek…
İkisi de mason ve bu toprakların manevi değerlerine hasım idiler.
Kasım Gülek’in arşivinden çıkan bazı belgeler, 57 yaşında hayatını
kaybeden Atatürk’ün doğal yollardan ölmediğini zehirlenmiş olabileceğini
ortaya koymuş.
Bu vesile ile vefatının 81 yıldönümünde Mustafa Kemal Atatürk’ü
Rahmetle anıyoruz.


EMYPuuMWwAAWI0u (1)
EMYPuuMWwAAWI0u (1)


  • Bu sayfayı paylaşabilirsiniz



Köşe Yazılarım

 Tümünü Gör

MURAT YILMAZ
mrtylmz.com

© Tüm hakları saklıdır